İlklere imza atan bir kurumun hikayesi: MKE İmalat-ı Harbiye Müzesi
Anadolu’nun kalbinde, Milli Mücadele ve hemen akabinde Cumhuriyetin kuruluşunun önemli tanık ve aktörlerinden, zorlu zamanlarda ilklere imza atan bir kurum: İmâlat-ı Harbiye. Zengin koleksiyonu ve hikayeleriyle Türk savunma sanayisinin Osmanlı’dan günümüze uzanan bu yolculuğunu aktaran MKE İmalat-ı Harbiye Müzesi’ni müzenin sorumlusu Tuğba Öztürk Tursun ile konuştuk.
Müzenizle ilgili konulara geçmeden önce, Milli Mücadelenin ve Cumhuriyetin hikayesine birebir tanık olmuş İmâlat-ı Harbiye’nin tarihçesini kısaca aktarabilir misiniz?
Osmanlı Devleti’nde savaş malzemeleri üretimini sağlayan tesisler, II. Mahmut Dönemi’nde Tophane Müşiriyeti ismiyle düzenlenir, 1909 yılından itibaren İmalât-ı Harbiye Müdüriyeti olarak anılmaya başlanır. Mondros Mütarekesi’nin imzasından sonra İstanbul’daki İmalât-ı Harbiye Umum Müdürlüğü’ne bağlı fabrikaların üretim faaliyetleri durdurulup; yalnızca askeri üretime dayalı ticari faaliyete başlar. İstanbul’un müttefikler tarafından işgal edilmesi sonucu buradaki mühimmat fabrikalarının çalışmaları tamamen sona erer. Bu durum, Milli Mücadele’de silah ve mühimmat temini açısından büyük bir sıkıntı meydana getirir. İstanbul ve civarındaki askeri fabrikalarda askeri malzeme üretimi durduktan sonra, Eskişehir’deki demiryolu fabrikasında rayların eritilmesi suretiyle top kamaları dökülmesi, Yahşıhan’da küçük bir atölyede İngiliz fişeklerinin değiştirilmesi, Antep’te şehir içinde el bombası ve piyade fişeği yapılması, Maraş’ta açılan bir atölyede elbise ve benzeri ihtiyaçların karşılanması gibi muhtelif imkanlar harekete geçirilerek askeri ihtiyaçların teminine çalışılır.
Tüm bu anlattıklarınız doğrultusunda yerinin son derece kıymetli ve doldurulamaz olduğunu bir kez daha anladığımız İmâlat-ı Harbiye’nin müzesinin de öyküsünü paylaşır mısınız?
2013 yılında kurulan MKE İmalat-ı Harbiye Müzesi, 2019 yılında yeniden düzenlenmesi maksadıyla ziyarete kapatıldı ve yapılan revizyon çalışmaları sonucunda 2023 yılında hizmete açıldı.
Müze binası II. Abdülhamid Dönemi’nde Süvari Kışlası olarak inşa edilmiş, Kurtuluş Savaşı sırasında İstanbul’un işgalinden sonra, İmalat-ı Harbiye fabrikalarının kapatılması üzerine, üretim araçları çeşitli yollarla buraya getirilmiş ve bina kısa süre içerisinde silah ve mühimmat imalathanesine dönüştürülmüş.
İki bölümden oluşan müze binamız, Cumhuriyet tarihi öncesi savaş aletlerini, Osmanlı tarihinde savaş toplarının üretimini sağlayan Tophane-i Amire’i, Türk Silah Sanayi’nin çekirdeğini teşkil eden İmalat-ı Harbiye’i, Türk ağır sanayinin gelişim sürecine hizmet etmiş makine ve teçhizat ile bu tarihsel süreci anlatan panoları içeriyor. Müzeye gelen ziyaretçiler, kronolojik olarak Osmanlı döneminden günümüze doğru bir tarihsel süreci gözlemleme şansı buluyor.
Peki, müze binasının mimarisi hakkında bilgi verebilir misiniz? Mekanınız ziyaretçilere nasıl bir atmosfer sunmakta?
Sultan II. Abdülhamid Dönemi mimarlığı sosyo-politik koşulların biçimlendirdiği bir kültürel ortamın ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Müzenin mimarisini genel olarak incelediğimizde, giriş kapılarından pencere alınlıklarına kadar, Geç Dönem Osmanlı Mimarlığı’nın izlerini görüyoruz. Yapıldığı günden itibaren, 1922 yılına kadar Süvari Kışlası olarak kullanıldığı için, müzeyi incelediğimizde o dönemdeki besi-hayvancılık sistemini, ordunun mühimmat üretiminde ön seviyede önemsediği detayları incelemek mümkün.
Bunun yanı sıra; mühimmat üretimiyle birlikte savaşın devam ettiği cephelerde, imalathane ve cepheler arasında nasıl bir lojistik süreç sağlandığı da açıkça göz önünde. Müze ziyaretçilerimiz, mekanın içerisine girdiği andan itibaren, hem Osmanlı Devleti’nin maden ve askeri mühimmat sistemini, hem de Makine ve Kimya Endüstrisi AŞ’nin, bu sürecin devamı olarak günümüz teknolojik boyutlarıyla savunma sanayisine katkılarını ve güncel üretilen askeri mühimmatlarını gözlemleyebilme şansı bulabileceklerdir.
Biraz da müzedeki eğitimleriniz ile proje ve etkinliklerinizden konuşalım.
Müze içi eğitim planlamalarımızda; üniversitelerin tarih, sanat tarihi ve arkeoloji gibi bölümlerinden derslerin içerik planlamasındaki lojistik ağırlıklı kısımları müzemiz içerisinde bulunan eğitim alanında işleniyor. Bunun yanı sıra; ülkemizin çeşitli kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği neticesinde sergiler de planlıyoruz. Önceliğimiz ülkemizin savunma sanayi geçmişine yönelik temalar ve özellikle müze ziyaretçilerimizin güncel dönem içerisinde farkındalıklarını arttırmaya yönelik hedefler olmakla birlikte askeri silah ve mühimmat imalatı konusundaki geçmişimize her adımda daha da sahip çıkmak temel hedefimiz.
Merak ettiğim bir başka konu olarak, müzenizin ziyaretçilere sunduğu teknolojik olanaklar ve interaktif deneyimler hakkında bilgi almak isterim.
MKE İmalat-ı Harbiye Müzesi’nin dijitalleşme sürecini ele aldığımızda ziyaretçilerimiz için oluşturulan, 4 ayrı dil seçenekli, sesli rehberlik cihazlarımız ön planda diyebilirim. Eserlerin hem içeriğini hem de tarihsel kronolojisini detaylı bir şekilde anlatan cihazlara, koleksiyonumuza yeni eklenen envanterlerin bilgileri de güncel olarak entegre ediliyor. Müzede yer alan imalat makinelerine yönelik olarak önümüzdeki süreçlerde müze içerisinde aktive olacak şekilde, uygulama süreçlerini daha detaylı aktarabilecek dijital pano uygulamaları planlanıyor. Bunun yanı sıra müze içi teşhir uygulamalarında, hem eserleri, hem de eserleri konu edinen tarihsel süreçleri bir arada görmek mümkün. Askeri tarih ve mühimmat üretimi konusunda oldukça hassas bir noktada bulunan MKE İmalat-ı Harbiye Müzesi, eser içeriği ve bina tipolojisi açısından Cumhuriyet Tarihi’nin pek çok önemli detayını gözler önüne seriyor.
Röportajımızı bitirirken, İmâlat-ı Harbiye Müzesi’nin gelecekteki hedefleri hakkında bilgi verebilir misiniz?
MKE İmalat-ı Harbiye Müzesi olarak önümüzdeki dönem planlamalarındaki başlıca hedefimiz, kronolojik bütünlük sağladığımız ortak müzelerle birlikte koleksiyon birliğine yönelik çalışmalar yapmak. Müzemizde yer alan envanterlerin; T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca da desteklenerek hem yerel hem uluslararası platformlarda önemini ve farkındalığını arttırmak öncelikli planlarımız arasında.