Kent

Yollar bize memleket

Devam etmenin zorluğunu bilerek yaşamak, bu ülkede bizden öncekilerin, bizim ve bizden sonrakilerin sırtına bırakılmış bir yük gibi. “Deprem olursa şurada buluşuruz,” diye randevular veriyor,...

Kent

Ankara Palmiyesi #5: Kimler Ankaralıdır?

Arkadaşlar bu Ankaralılık konusunu açıklığa kavuşturmamız gerekiyor. Kimler Ankaralıdır, kimler değildir, kendime göre açıklayayım. Çünkü bu herkesin yapabileceği kadar kolay bir açıklama. Ne bileyim “İzmirli...

Kent

Ankara’dan İstanbul’a bir uzun yürüyüş

Ankara’yı İstanbul’la kıyaslayanlar hep pek acımasız. Ellerinde bir vapur, bir deniz, habire vuruyorlar bozkırın içinde kendi kendini var etmiş bu şehre. Oysa, İstanbul’un pek çok...

Kent

Flanörün Yeniköy Yürüyüşü

İstanbul’da birden fazla İstanbul var. Mesela Eminönü’nü düşünelim, binlerce oltanın aynı anda denize sarkıtıldığı, balıkçı lokantaların yan yan sıralandığı, tüm havlu ve bornozcuların aynı yerde...

Kent

Flanörün Galata Yürüyüşü

İstanbul sıcak değil, çok sıcak. Üstelik nemli. Karaköy’den Galata’ya doğru yürürken alnım ve tişörtüm Slavoj Zizek’in sunum sonrası terden sırılsıklam olmuş haline büründü. Peki, Galata’da...

Edebiyat

Masumiyet Müzesi: Bir Romanı Yaşamak

Masumiyet Müzesi’ni okumam ile hayatıma iki yeni kavram girdi: Kaba oyalanmalar ve diplomatik küskünlük. Diplomatik küskünlüğün buruk tanımı bir yana dursun, kaba oyalanmalar kavramı birçok...