Beşevler metrosundan çıkıp tavuk dönerci, kahveci ve fotokopici enflasyonunu arkamda bırakarak, Aksoy Caddesi’nin önüne geldiğimde birden gözlerim sulanıyor, hapşırmaya başlıyorum. Cadde boyunca uzanan ağaçlar ve...
Büklüm Sokak’tayım. Sokağın bir ucu Akay’a diğer ucu Tunalı’ya bağlandığı için “Tunalı civarının meridyeni” de diyebiliriz burası için. Akay’ın başından yürümeye devam ediyorum. Dünyanın en...
İstanbul sıcak değil, çok sıcak. Üstelik nemli. Karaköy’den Galata’ya doğru yürürken alnım ve tişörtüm Slavoj Zizek’in sunum sonrası terden sırılsıklam olmuş haline büründü. Peki, Galata’da...
“Yürümek hem bir araç hem de bir amaç, hem yolculuk hem de varış noktasıdır” [1]. Yürümeyi merkeze alan kitaplar, yazılar ve söylemler son yıllarda giderek...
Aylardan Haziran, yani en azından ben öyle tahmin ediyorum. Malum sebeplerden ötürü hatırlamakta zorlandığım bir zamandan beri evdeyim. Zamanın bir yerine sıkışmış gibi hissediyorum. Rahatsız...
Bir programa katılmak için geldiğim TRT Ankara Kent Radyosu’ndan çıkıyorum. Otomatik kapılardan dışarıya adımımı atarken ellerinde bağlama, kanun ve tef olan orkestra üyeleri kayıt için...
Sonunda bahar! Ankara’da Balkanlar’dan gelen soğuk hava dalgası yerini güneşli günlere bırakmış gözüküyor. Dolmuştayım, Kızılay’a doğru seyahat etmekteyim. Hava çok güzel ama dolmuşta en sevdiğim...