KentHafıza

Bir Markanın Dünü Bugünü: Eyüp Sabri Tuncer Kolonyaları

Ankaralı olan ya da uzun yıllardır Ankara’da yaşayanların yolu bir kere de olsa Anafartalar Caddesi’ndeki o mis kokulu dükkana düşmüştür. Kokuları kadar renkleriyle de göze hitap eden, şişkin göbekli şişelerinde bekleyen çeşit çeşit kolonyalar. Çocukluk yıllarımda düzenli olarak her ay babannemle bu kolonyacının yolunu tutardık. Tütün kolonyası favorimizdi, misafirlerimiz için özeldi. Bir de benim istediğim kolonya alınırdı ki kokusuna göre değil rengine göre karar verilirdi. O an içimden hangi renk geçiyorsa o. Tabii bir de hediye verilen çanta boy kolonya. Bütün kolonyalar çantamızda, buram buram kokuyla evimizin yolunu tutardık. Bu yazıyı yazarken bile burnumda hala o mis gibi koku var: Eyüp Sabri Tuncer Kolonyaları. 

Eyüp Sabri Bey, 1920’lerde doğup büyüdüğü İnegöl’den Ankara’ya gelir ve buraya yerleşir. Adliye’nin karşısında bonmarşe denilen; ısmarlama gömlek, şapka, atkı, mendil, çorap, valiz, el çantası, şemsiye gibi ürünlerin satıldığı mağazasını açar. 1923 yılında zamanın en modern binası olan Sakarya Apartmanı’nın inşası tamamlanınca mağazasını bu binaya taşır. Conk Bayırı kahramanı Nuri Conker Paşa’nın ilk kiracısı olur. Adliyenin karşısında olması ve kaloriferli olması Eyüp Sabri’nin bu dükkanda ısrar etmesinin en önemli sebebidir. Kendisi de Kurtuluş Savaşı gazisi olan Eyüp Sabri, kirayı komutanına asla eliyle vermez, çekmeceye koyardı. Bu nedenle her kira günü bir seremoniye dönüşürdü.

1933’te Şeker Fabrikaları’nda yan ürün olarak alkolün de üretilmesiyle kolonya üretimi de başlar. Bu yıllarda Ulus’da kolonya dükkanı olan Ömer Nail’den de bahsetmemek olmaz. 2. Dünya Savaşı’nda esansın ülkeye gelememesiyle Ömer Nail piyasadan çekilir. İstanbul’da Şükufe Nihal, Hasan Ecza Deposu bulunmaktadır ve İstanbul’un kolonya ihtiyacını karşılamaktadır.

Eyüp Sabri Tuncer

1930’lu yıllarda tüm ürünlerin fiyatlarının net olduğunu belirtmek adına bütün resimleri bizzat Eyüp Sabri Bey tarafından yapılan bir broşür hazırlanır ve bu broşürlerin dağıtımı sağlanır. Fiyatların net ve alışverişin pazarlıksız olması kendi markasını yaratan Eyüp Sabri Bey için çok önemlidir. Eyüp Sabri’nin oğlu Sabahattin Tuncer bir röportajında bu konudan şöyle bahseder:

“Pazarlıksız satış temel prensibiydi babamın. O tarihlerde pazarlıksız tek bir toplu iğne dahi alamazdınız, esnafla çatır çatır pazarlık etme mecburiyetindeydiniz. Babam, müşteriyi pazarlıksız satışa alıştırıncaya kadar çok çaba sarfetmiş ama başarmıştır. 22 lira 3 kuruşsa, tek kuruş aşağı olmaz!” demiştir (Aker, 2002).

Eyüp Sabri Tuncer’in promosyon çalışması için hazırladığı broşür üzerinde yazan orijinal yazı ise şöyledir: “Losyonlarımızın evsafını tecrübe etmek için hangi kokulardan arzu ederseniz kupon hizasında yazılı mevcut kokulardan birisini kupon üzerine lütfen yazın. Size kupon mükabili  zarif bir şişe losyon verilecektir. Mübayaat mevzu bahis değildir. Size vereceğimiz işbu ufak numune mağazamızda ilk muamele adledileceğinden teşrifinizi saygılarımızla dileriz”(Cumhuriyetin Kokusu: Eyüp Sabri Tuncer Belgeseli, 2011).

Ev ev dağıtılan bu katalogda verilen bedelsiz kolonya kuponunu görenler dükkana gelmeye ve o dönem 12-13 çeşit olan kolonyadan almaya başlarlar. Böylece kolonya kullanım alışkanlığı kazanılır. Eyüp Sabri Tuncer, bu satış yönteminin Amerika’dan sonra Türkiye’de de kullanılmaya başlamasında öncü olmuştur.

İkinci Dünya Savaşı ve ardından Türkiye’de çok partili demokrasiye geçilmesi ile oluşan ekonomik dar boğaz sonucu üretim giderek azalır. Eyüp Sabri Bey, hammadde bulunamadığı için üretime ara verip gömlek ve pijama dikmeye başlar. Talebi karşılayabilmek için tüm aile bu işte çalışır. Ailenin en büyük kızı Saadet Alptekin en çok desteği veren kişidir. Çok az bir kârla satılan ürünlerden gelen para, ailenin geçimini sağlamaya yetiyordur. Ancak kalabalık bir cumartesi günü şapkası küçük gelen ve uygun şapkanın hazırlanması için bir hafta beklemek istemeyen bir müşterinin başlattığı yangınla her şey değişir. Tüm dükkan kül olmuştur. Eyüp Sabri’nin kızı ve oğulları bu yangında yaralanır. Fakat yaralar çabuk sarılır. Piyasadaki itibar ve yaptırılan sigorta yeniden başlamayı sağlar.

1950’li yılların ortasında iki oğuldan biri olan Sabahattin Tuncer iş hayatında aktif bir rol oynamaya başlar. Çalıştığı Ziraat Fakültesi’nden arta kalan zamanlarını babasının dükkanında geçiriyordur. Beş sene sonra dükkana tamamen döner. O dönem  yürürlüğe giren yeni kanunlarla kolonya için gerekli esans yurtdışından daha kolay ithal ediliyordur. Fakat önlerinde yeni bir sorun vardır. Bu kadar kolonyayı koyabilecek şişe, şişe üretiminin sınırlı olmasından dolayı bulunamaz. Çözüm ise toplama şişededir.

Türkiye artan dış borçlar yüzünden sıkıntıya girmiştir. Daha ucuz satışlar yapmak için kendi üretimlerini yapmaları gerekiyordur. Bilgi arama yolundaki uzun süreçte Sabahattin Tuncer’in yolu Le Livre Du Parfumeur adlı kitapla kesişir. Tüm formüllerin olduğu bu kitap hammaddeye nasıl ulaşılacağı konusunda da ipucu veriyordur. Tuncer, kitabın arkasındaki adreslere mektup yazar. Cevap sadece L. Givaudan adlı firmadan gelir. Sabahattin Tuncer, Türkiye’nin ilk limon kolonyasını kendi formülü ile üreten kişi olur. Hammadde ucuza sağlandığından kolonyanın satış fiyatı da düşer ve sonucunda satışlar çoğalır. Bu gelişmeden sonra baba Eyüp Sabri idareyi yavaş yavaş oğluna devreder.

Müşteri memnuniyetinin sağlanması hiç değişmeyen bir kuraldır. Tam vergiyi vermek, her şeyi kayıt altına almak, dürüst satış politikası Eyüp Sabri Tuncer Kolonyaları’nın marka olmasında en büyük rolü oynamıştır.

1970’lerde artan satışlar doğrultusunda artan üretimi karşılayabilmek adına yeni yer arayışına girilir. Ulus’ta Işıklar Caddesi’nde bir binada dört kat bu iş için kiralanır. Fakat Sabahattin Bey bununla da yetinmeyerek Avrupa’ya gider. Amacı esans üreten firmaların fabrikalarını yerinde incelemek ve bu işi bir de onlardan öğrenip kendi üretim tesislerini kurmaktır.

1980’li yıllarda farklı esansların eklenmesiyle satışlar artar. Talebi karşılayabilmek adına 1994 yılında yönetimi Sabahattin Tuncer’in oğlu Engin Tuncer devralır, onun döneminde Ankara Lalahan’da modern üretim sağlayan yüksek kapasiteli bir fabrika kurulur.

Fotoğraf: Harun Canlı

Engin Tuncer, 2003 yılında ilk televizyon reklamını yapar. 2007 yılında ürün yelpazesi genişlemeye başlar. 2009 yılında Parfume Jewels, doğal ve organik konsepti ile EST 1923 markası kurulur. İnternet alışverişi, artan ürün çeşitliliği, kampanyalar, Avrupa’ya açılma gibi gelişmelerle Eyüp Sabri Tuncer Kolonyaları marka olduğunu bir kez daha kanıtlar.

Şimdiye kadar gitme şansınız olmadıysa o şirin nostaljik dükkanı bir ziyaret edin. Eminim kendinize uygun bir ürün mutlaka orada sizi bekliyordur…

 


Kaynakça:

Kapak Görseli: Harun Canlı

Atılım Üniversitesi Ankara Dijital Kent Arşivi
Her yere yakın, herkese uzak sisli Ankara'nın renkli hafızası...

    3 Comments

    1. Ben Ecz.Ömer Faruk Erdem.Istanbul Eczanesi’nin1979-2019 arasındaki sahibiyim.Guzel derlemenizdeki bilgileri ben açıkladım.Eczanemizi 29 Ekim 2019 tarihinde Sivas’a naklederek yeniden actim ve yegenim Ecz.Feyza Oflaz’a devir ve teslim ettim.O yaşatacak bundan sonra.Saygılarımla

    2. Bilgilendirme ve katkılarınız için çok teşekkür ederim. Saygılarımla

    3. […] Losyonlarımızın evsafını tecrübe etmek için hangi kokulardan arzu ederseniz kupon hizasında yazılı mevcut kokulardan birisini kupon üzerine lütfen yazın. Size kupon mükabili zarif bir şişe losyon verilecektir. Mübayaat mevzu bahis değildir. Size vereceğimiz işbu ufak numune mağazamızda ilk muamele adledileceğinden teşrifinizi saygılarımızla dileriz. (891 Kelime) […]

    Bir Cevap Yazın