Kentİnsan

Ayrancı Antika Pazarını Aydınlatan Esnaf: Cumhur Amca

Cızırtılı bir plak sesi: Uzaklarda bir pikaptan Ayten Alpman duyup kalabalığın arasından sıyrılarak sesi takip ediyorum. Dünyanın dört bir yanından gönderilmiş kartpostallar ile sıcacık bir akşam yemeği sofrasında toplanıp kameraya gülümsemiş ailenin, pazar gezmesinde Anıtkabir önünde poz vermiş çocuğun, deniz kıyısında bir kaya üzerine yapayalnız oturmuş kadının yitik fotoğraf karesi ve sahipsiz mektuplarla dolu bir cennete düşüyorum: Ayrancı Antika Pazarındayım. Pazarı köşe bucak gezip tekrar tekrar keşfettikten sonra, Cemal Süreya Parkı’nın hemen karşısında bulunan ve şimdilerde ne yazık ki kapanmış olan Özlenen Kahve’de tüm bunları bana öğreten dostumla, dostlarımla içtiğim çayların tadı hiç eksilmeden damağımda duruyor.

Şüphesiz, Ankara’da olmanın ruha iyi gelen bir tarafı var. Kent yaşamının içinde hala içten gülümseyen insanlarla tanışmanın ise birden fazla… Onlardan biri de Cumhur Amca. Kendisi Ayrancı Antika Pazarının tek abajur satıcısı. Her gidişimizde bizleri güler yüzüyle karşılayıp hayır dualarıyla yolcu eder. Eğer birimiz memleketindeyse ve o ay pazara gelemediyse, diğerine mutlaka onun da ahvalini sorar, iyi dileklerini yollar. Kasım ayı pazarında, arkadaşım fotoğraflar çekerken Cumhur Amca’yla daha öncesinde sözleştiğimiz gibi sohbetimize başlıyoruz.

Cumhur Amca 1959 Tarsus doğumlu. Mesleği ise teknik ressamlık. SSK inşaat dairesinde yıllarca hastane projeleri çizmiş. Ta ki 1988’de kızı doğana ve onda bir merak uyanana dek. Eve gelen bir biblodan abajur olabileceğini düşündükten sonra olanakları araştırmaya başlamış. Bu araştırma sonucunda Türkiye’de çocuk odası abajurlarındaki eksikliği fark etmiş. Tabii öncesinde de ahşap ayaklar üzerine bebek temalı abajurlar yapılırmış fakat bunu bir konsept biçimine getiren ve yaygınlaşmasını sağlayan kişi kendisiymiş. Cumhur Amca, daireye devam ederken bir yandan da seramikten yapılma kedi-köpek biçiminde ya da dönemin çizgi roman-çizgi film kahramanları biçiminde biblolar üzerine uygun kumaşlarla abajurlar yapmaya başlamış.

Lamba yapmaya başlamasında Cumhur Amca’ya ilham olan biblo

Başlarda sermayesi olmadan işe koyulduğu için eşi birazcık kızsa da, Cumhur Amca Ankara esnafına abajurları için parça sormaya devam etmiş. Hatta söylediğine göre, başlarda yardım istediği bazı esnaflar dönüp ondan parça sorar olmuş. “Bazen yerde bulduğum bir gazoz kapağını, bir vida ya da tel parçasını cebime atıyorum ve mutlaka bir gün işime yarıyor,” diyor. “Parça uydurma koşuşturması sayesinde inşallah Alzheimer hastası olmayacağım,” diye de ekliyor Cumhur Amca. Görmeyi başardığı zaman insana ilham olabilecek nesnelerin sınırı yok doğrusu.

bebek lambası çeşitleri

Tarsus’taki evlerinin altında bulunan, babasına ait araba ve bahçe motorları tamirhanesinde 13 yaşına kadar çalışmış Cumhur Amca. Bakış açısını, merakını ve alt yapısını da o döneme; babasının işine ve onun yanında çalışmasına dayandırıyor. Sohbetimiz sırasında teknik ressamlık mesleğine bile bu merak sonucunda başladığını öğreniyorum. Merakını, mesleğini, abajur yapmaya başlama hikâyesini anlatırken asıl değindiği ise işini sevmenin önemi. “Eğer insan işini severek yapıyorsa” diyor, “mutlu ve başarılı olmamasının imkânı yoktur”. Ben de onu, sevdiği uğraşı bulan bir büyüğüm olarak şanslılar arasında sayıyorum.

cumhur amca 4 yaşında

Cumhur Amca 4 yaşında, babasının tamirhanesinde

90’ların sonunda Çin malı ürünler ülkeye girmeye başladıktan sonra çocuk odası abajuru işi sona ermiş. Cumhur Amca da bundan sonra antika eşyaları kullanmaya başlamış. Herkesin evinde eski eşyalardan bir lamba olsun düşüncesiyle semaverden kömür ütüsüne, bakır güğümden eski gaz ocağına, vazolara kadar birçok malzemeden abajur yapıp satmaya başlamış. Bu açıdan bakıldığında bir tür geri dönüşüm projesi de sayılabilir yaptığı iş.

cumhur amca abajur örnekleri

Hiç dükkân açmadan ürünlerini hediyelik eşya satan yerler aracılığıyla satmış ve emekliliğinden sonra da tüm yoğunluğunu lamba işine vermiş. Ayrancı Antika Pazarı Anadolu Antikacılar Derneği tarafından ilk kez 1997 senesinde kurulup da koleksiyonerlerle antikacılar bir araya gelme şansına kavuştuğunda, dernek başkanı Cumhur Amca’ya pazarda bir yer vermiş. 1999 yılında satışa başlayan Cumhur Amca, o yıldan beri pazarın tek lambacısı olarak aynı yerde satışına devam ediyor. Otopark sorunundan dolayı Pazar yerine akşamdan gelip arabasında geceliyor. Onu her ayın ilk pazar günü Ayrancı, her ayın üçüncü Pazar günü de Çayyolu Antika Pazarında bulmak mümkün.

cumhur Amca'nın abajur örnekleri

Müşterisine iyi davrandığı için güzel geri dönüşler alıyor ve dolayısıyla bolca da müdavimi var Cumhur Amca’nın. Memnun kalıp tekrar gelenler, arkadaş önerisi üzerine hususi gelenler, ansızın yolu düşenler, kimler kimler… Uygun fiyat alıcıyı çekse de abajurların asıl çekici yanı biricik olmaları bence. Her biri ayrı bir fikir üzerine ayrı malzemelerle yapılıyor, eşsizler yani. Bu yönleriyle de çok samimi birer hediyelik eşya oldukları söylenebilir. Modern, klasik ya da nostaljik seven herkese uygun bir parça var burada. Ayaklı lamba, kırmızı kumaşlı abajur başlığı, ahşap gövdeli lamba arayanlarla şöyle şık bir şey olsun diyenler de bu gruba dahil üstelik. O lambalardan birinin kullanıcısı olarak önerim ise; lambanızı, eğer seviyorsanız mutlaka sarı renkli bir ampulle kullanmanız.

cumhur amca abajur örnekleri

Belki gelecek ay Cumhur Amca’yı ziyaret eder, tanışır, sohbet eder; hatta onun gibi başkalarıyla da tanışma fırsatı bulursunuz. Seyyar satıcılardan alacağınız çay ya da kahvenizle –kışın kendini hissettirmeye başladığı şu günlerde artık salep bulmak da mümkün- pazarda dolaşırken bir cızırtılı sesi takip eder, çocukluğunuzu anımsatan eski ve tozlu bir oyuncağa rastlar, o buruk hisle geçmişinize göz kırparsınız.

Son olarak sohbetimizin sonunda edebiyata olan ilgisinden bahsediyor Cumhur Amca. Kızının edebiyat öğretmeni olmasına da şaşırmıyorum elbette. Edebiyatı hep sevmiş, öyle ki; gençliğinden beri televizyondan duyduğu ya da kendi ürettiği cümlelerden oluşan güzel sözler defterleri bile varmış. Yaşamı boyunca onu etkilemiş olan şu sözü paylaşıyor bizimle: “Hayatını öyle yaşa ki, her an kendi elini sıkabilesin.”

Cumhur Amca’ya bizleri kabul ettiği, söyleşi ricamızı kırmadığı için teşekkür ederiz.

Keşfedilecek pek samimi biri daha: 30 Yıldır Aynı Yerde: Selim Sevim ve Kitapları 

Bir Cevap Yazın


Müzik

Müziği ve gitarıyla Burak Altuni

“Müzik hakkında güzel bir şey, çarpar, acıtmaz!” Bob Marley Burak Altuni… Müzikle tanıştığında 3 yaşındaymış, flütle başlamış. Ne yazık ki baba acısı müzikten de öncesine...

Kent

“Cemal’siz Ankara tarihi olmaz!”

Mustafa Kemal Paşa, Milli Mücadele’nin merkezi olarak belirlediği Ankara’ya 27 Aralık 1919 günü gelir. Dikmen sırtlarında Seymen Alayı tarafından karşılanır. Kendisini karşılayanlar arasında Ankara’da Müdaafa-i...

Satıyorum… Saaat-tım! İnsan

Satıyorum… Saaat-tım!

Ankara’da yaşamanın en sevdiğim yanlarından biri, her ayın üçüncü pazar günü Berdelacuz Sahaf’ın Hezarfen Teras Bar’da yaptığı kitap mezatları. Sahaf Mustafa Türkoğlu’nun olağanüstü kitap tanıtımları...